Beslenme Psikolojisi ve Çocuklarda Yeme Alışkanlığı:

Bireylerin, doğduktan sonra gelişip hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için gerekli olan besinleri tüketmesi beslenme olarak tanımlanmıştır (Baysal, 2004). Beslenmeyi fizyolojik, psikoloji ve sosyal yönden etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır (Beyhan & Taş, 2019). Özellikle beslenme psikolojisi bu konu hakkında çalışmalar yürütmektedir. Odak noktası olarak beslenme ve psikoloji disiplinleri arasındaki ilişkiyi anlamak, insanların yeme davranışlarını, beslenme tercihlerini, vücut algılarını ve kilo yönetimini etkileyen psikolojik faktörleri araştırmaktadır.

  1. Duygusal Yeme:

İnsanlarda oluşan negatif hislerin beraberinde fazla yeme atakları ile belirtilen yeme bozukluklarından biri duygusal yemedir (İnalkaç & Arslantaş, 2018). Stres, mutluluk, üzüntü gibi duygusal durumların beslenme üzerindeki etkileri incelenerek, bu durumlarda baş etmek için yeme alışkanlıkları değiştirilebilmektedir.

  1. Beden Algısı:

Bireylerin vücutlarına ilişkin algılarını ve bu düşüncelerinin yeme davranışlarına etkilerini inceleyen bir konudur. Örneğin, bireylerin kendi vücutları hakkındaki olumlu veya olumsuz algıları, yeme alışkanlıklarını ve beslenme tercihlerini etkileyebilir. Bu konu genellikle yeme bozuklukları gibi sorunları anlamak ve tedavi etmek için önemlidir.

  1. Besinlerin Ruhsal Sağlık Üzerindeki Etkileri:

Beslenme alışkanlıklarının zihinsel sağlık üzerindeki etkileri değerlendirilmektedir. Örneğin, bazı besinlerin depresyon ve anksiyete üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olabilir. Yapılan çalışmalarda; zeytinyağı, balık, meyve, sebze ve fındık gibi besinlerin depresyon riski ile ters ilişkili, rafine gıdalar, kızarmış yiyecekler, işlenmiş et ve yağ oranı yüksek süt ürünleri gibi besinlerin ise depresyon riskini artırıcı ilişkisi olduğu bulunmuştur (Özenoğlu, 2018). Benzer çalışmalar da yeterli ve dengeli beslenmenin gerekliliğini vurgulamaktadır.

Beslenme psikolojisinin amaçlarından biri de sağlıklı beslenme alışkanlığını insanlara kazandırmak ve sürdürmeye yardımcı olmaktır. Özellikle çocukluk çağından yetişkinliğe uzanan bu yaşam döngüsünde genel sağlığı düzeltmek ve kaliteli yaşam için beslenme ve insan psikolojisinin multidisipliner çalıştığı bu alan çok değerlidir.

Çocuklarda beslenme çok kapsamlı ve yaş gruplarında farklılaşan bir seviyede ilerlemektedir. Burada çocuğun ihtiyacı doğrultusunda planlamalar yapılmaktadır. Çocukların beslenme alışkanlığını oluştururken fiziksel sağlık açısının yanında duygusal ve psikolojik gelişimleri içinde dikkat etmemiz gereken noktalar bulunmaktadır. Bu nedenle, çocuklarda yeme psikolojisini anlamak ve desteklemek, sağlıklı bir büyüme ve gelişim için kritik öneme sahiptir.

  1. Fizyolojik Gelişim, Duyusal Hassasiyetler ve Duygusal Durumlar:

Büyüme dönemindeki çocuklar, hızlı fizyolojik değişimler yaşarlar. Bu durum, bazen iştah değişikliklerine ve özel beslenme ihtiyaçlarına yol açabilir. Fizyolojik gelişim, çocukların beslenme alışkanlıkları üzerinde önemli bir faktördür. Ayrıca, çocukların bazıları, özellikle yeni yiyecekleri denemeye isteksizlik gösterebilir. Bu durum, çocuğun duyusal hassasiyetlerinden kaynaklanabilir. Belirli tatlar, kokular veya dokular çocuklarda rahatsızlık yaratabilir ve bu da beslenme alışkanlıklarını etkileyebilir. Örneğin, normal gelişim gösteren bir çocuğa göre otizmli bir çocukta duyusal uyum problemi ve aşırı hassasiyete bağlı besinlerde seçicilik yapmasını gözlemleyebiliriz (Kurt & Örün, 2016).  

Çocukların yaşadıkları duygusal durumlar da beslenme alışkanlıklarını etkileyebilir. Stresli bir durumla baş etmeye çalışan bir çocuk, iştahında değişiklikler yaşayabilir. 

  1. Ebeveynlerin Tutumu, Toplumsal ve Kültürel Etkiler:

Ebeveynlerin bazı durumlarda ödüllendirme veya cezalandırma ile ilişkilendirilen beslenme alışkanlıkları da duygusal durumları yansıtabilir. Bu konu üzerinde ebeveynlere de büyük rol düşmektedir. Hem çocuğa karşı tutumları hem de kendi beslenme alışkanlıkları ve yemekle ilgili tutumları çocuklarının beslenme davranışlarını şekillendirir. Aile içinde sağlıklı bir iletişim ortamı ve olumlu beslenme modelleri, çocukların beslenme alışkanlıklarını olumlu yönde etkileyebilir. Aynı zamanda, çocukların bulundukları kültür ve toplumun normlarına da bağlı yeme davranışları değişiklik gösterebilir. Medyanın etkisiyle şekillenen ideal vücut görüntüsü ve beslenme trendleri de çocuklarda beslenme algılarını etkileyebilir.

  1. Kontrol ve Bağımsızlık Arzusu:

Çocuklar, kendilerine ait bir alan ve kontrol isteği duymak isteyebilir. Beslenme, bu bağlamda birçok çocuk için bir kontrol noktası olabilir. Yemek seçme veya yemeği reddetme, çocuğun kendi bağımsızlığını ifade etme şekillerinden biri olabilir.

Sonuç olarak çocuklarda yeme psikolojisi, bu faktörlerin karmaşık bir etkileşimiyle şekillenir. Sadece bir beslenme konusu değil, aynı zamanda duygusal bir yolculuktur. Ebeveynlerin bu yolculukta görevi çocuklarını anlamak ve desteklemektir, böylece onların sağlıklı bir şekilde büyümesine katkıda bulunabilirler.

Gökçen Güven Muayenehanesi

Kaynakça

Baysal, A. (2004). Beslenme. Hatiboğlu Yayınevi.

Beyhan, Y., & Taş, V. (2019). Mental sağlık ve beslenme. Zeugma Health Res1(1), 31-36.

İnalkaç, S., & Arslantaş, H. (2018). Duygusal yeme. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi27(1), 70-82.

Kurt, E., & Örün, E. (2016). Yeme bozukluğu olan çocuğa yaklaşım. Güncel Pediatri14(3), 129-135.Özenoğlu, A. (2018). Duygu durumu, besin ve beslenme ilişkisi. Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, (4), 357-365.

Yazıyı Paylaşın:

Uzm. Dr. Gökçen Güven

Uzm. Dr. Gökçen Güven

Türkiye’de ilk ISST Onaylı Çocuk ve Ergen Şema Terapistlerinden biri olan Dr. Güven, alanında bir çok sertifikaya sahiptir.Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği, Türk Tabipler Birliği, EMDR Derneği ve International Society of Schema Therapy (ISST), Uluslararası Şema Terapi Derneği üyeliğine devam etmektedir.

cropped-GG.png

Kategoriler

cropped-GG.png

İlginizi Çekebilir

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir