Bağlanma kuramının öncüsü John Bowlby, dünyaya bağ ve yakınlık kurmaya dair biyolojik bir ihtiyaç ile geldiğimizi söyler. Hayatta kalabilmemiz, daha sonrasında yaşamda sağlam adımlarla hareket edip sağlıklı ilişkiler inşa edebilmemiz için duygusal bağımızın güçlü olduğu bağlanma figürlerimize ihtiyacımız vardır (Bowlby, 1958; Ainswoth ve Bowlby, 1991; Sroufe, 2005).
Çocuk psikoterapisti ve yazar Isabelle Filliozat ise “Her çocuk iyi bir tohumdur.” der.
Tohumun neye dönüşmesi gerektiğini bildiğini ekler. Ebeveynlerin görevinin ise ona ihtiyacı olan besini vererek, yeni filizin çevresini çubuklarla destekleyerek, tepkilerini ölçüp neye ihtiyacı olduğunu bularak büyümesini sağlamaktır. Daha fazla mı güneşe ihtiyacı var, yoksa askine gölgeye mi almak lazım? Sık sık sulamalı mı, yoksa toprağın kuru olmasını mı ister? Her ne kadar deneyimli bi bahçıvan olursanız olun, kendisine neyin yarayıp yaramadığını söyleyen bizzat bitkidir. Kendini çeşitli yollarla ifade eder. Solar veya açar; yaprakları sararır veya yeşerir; çiçek ve meyve verir.
Çocuklar da gösterebilecekleri gelişimi gösteremiyorlarsa, gerektiği gibi yemiyor, iyi uyuyamıyorsa, okulda zorlanıyorsa, bu onların kötü olduğunu değil, yolunda gitmeyen, eksikliğini duyduğu bir şeylerin olduğunu vurgulayabilir.
Çocuklarımızın gönderdiği mesajların şifrelerini çözmek, ihtiyaçlarını anlamak aramızdaki ilişkide saklıdır.
Elbette ki çocuklar bitkilerden daha karmaşıktır. Sevgi hazneleri doldu mu, gün içinde birlikte yeterince vakit geçirildi mi, yeteri kadar fiziksel temas sağlandı mı, yeteri kadar fiziksel hareket edildi mi? Yeteri kadar eğlenildi mi, oyun oynandı mı… Düşünülmesi gereken ne çok parametre vardır… Bu yazımızda, ebeveyn çocuk ilişkisinin, çocuğun yaşamında önemi, yapılan bilimsel araştırmalar çerçevesinde özetlenecektir. Yazımızın sonunda, ailece bir arada oynayabileceğiniz, bazı ilişki odaklı oyun önerileri de bulacaksınız.
Keyifli okumalar!
Ebeveyn Çocuk İlişkisinin Çocuğun Yaşamına En Önemli Yansımaları Nelerdir?
Yapılan araştırmalara göre; çocuk ile anne-baba arasındaki kurulan ilişki, yetişkinlikteki arkadaş ve akran ilişkileri (Schneider, Atkinson ve Tardif, 2001) ile aşk, evlilik ilişkileri (Hazan ve Shaver, 1987) gibi sosyal ilişkilerde anlamlı bir rol oynamaktadır. Belirli metodlar aracılığı ile bebek veya çocuk-ebeveyn bağlanma ilişkilerinin yetişkinlikteki yansıması incelendiğinde; güvenli bağlanmaya sahip olan yetişkinlerin mutlu, samimi ve güven içeren sosyal ilişkilere sahip olduğu saptanmaktadır (Kılıç ve Kümbetlioğlu, 2016). Kaçıngan bağlanan kişiler, arkadaş, aşk ve evlilik ilişkilerinde yakın bir iletişim ve etkileşim içinde bulunmaktan kaçınma eğilimi içerisinde olabilmektedirler. Kaygılı bağlanan kişiler ise yetişkinlik dönemlerinde obsesif, saplantılı ve daha kıskanç davranışlar sergiler, dolayısıyla akran ve romantik ilişkilerinde stresli ve huzursuz olabilmektedirler (Kılıç ve Kümbetlioğlu, 2016).
Gökçen Güven Muayenehanesi