Aynalama ve Yansıtma Nedir?

Aynalama ve yansıtma kavramları çocukların duygusal deneyimlerini ve içsel dünyalarını anlamada oldukça etkili bir yoldur. Hem çocukluk döneminde hem de yetişkinlik döneminde de kişisel ilişkilerde ve terapötik süreçlerde önemli rol oynamaktadır.

Bu iki kavramı ayrı ayrı incelediğimizde:

Aynalama:

Aynalama, bireyin başka kişilerin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını taklit etmesi ya da bu duyguları ifade etmesi anlamına gelir. Bu yöntem, genellikle bir kişinin duygularını ve davranışlarını empati kurarak yansıtmak amacıyla kullanılır. Aynalama kavramının temelleri, bebeklik dönemine kadar uzanır. Aynalama davranışı, bakım verenin bebeğin yeni karşılaştığı duyguları anlamasına olanak tanır. Bu sayede bebek, korku, kaygı, kızgınlık, üzüntü, mutluluk gibi birçok duyguyla tanışır ve bu duyguları ayırt etmeyi öğrenir. Eğer bakım veren kişi yeterli ve gerekli aynalama yöntemlerini kullanırsa, çocuk ilerleyen dönemlerde kendi duygularını tanıyabilen ve ifade edebilen biri haline gelecektir. Aynı zamanda, aynalama yöntemiyle çocuk kendini anlaşılmış ve rahatlamış hissedecektir. Özellikle 0-6 yaş arası çocuklara aynalama tekniği uygulandığında, krizlerin önüne geçilmesi ve daha sağlıklı iletişim kurulması sağlanır.

Yansıtma:

Yansıtma, bireyin kendi iç dünyasında kabul etmekte zorlandığı düşünceleri, duyguları ve eğilimleri başkalarına atfetmesidir. Bu, bilinç dışı bir savunma mekanizması olarak kabul edilir ve kişinin içsel karmaşasıyla başa çıkmasına yardımcı olur. Yansıtma genellikle bilinçli bir şekilde yapılmaz. Çocuklarda görülen yansıtma davranışları, ruhsal gelişimlerinde önemli bir yere sahiptir. Yansıtma, çocuğun duygusal olarak kendisini korumasına ve kendini anlamasına olanak tanır.

Aynalama ve Yansıtma terimlerini örnekler üzerinden incelediğimizde;

Örneğin, okulda kötü bir gün geçiren, arkadaşları tarafından zorbalığa uğrayan ve zorbalığa uğradığı için derslerde kendini göstermekten ve derse katılmaktan çekinen bu yüzden de başarısız olup öğretmeninden azar işiten bir çocuğun akşam eve mutsuz ve çökkün eve geldiğini annesinin onu karşıladığını varsaydığımızı düşündüğümüzde, annenin çocuğun yüz ifadesi ve davranışlarından bir sorun olduğunu fark etmesiyle birlikte çocukla olan diyaloğu şu şekilde ilerletirsek aynalama yöntemini kullanabiliriz.

Çocuk: Arkadaşlarım benimle dalga geçiyor, oyun oynamak istemiyorlar. Çok üzgün ve mutsuzum.

Anne: Arkadaşlarının seninle oyun oynamaması ve seninle dalga geçmeleri seni çok üzmüş, bu yüzden kendini çok üzgün ve mutsuz hissediyorsun. (Aynalama)

Çocuk: Arkadaşımın bugün doğum günü vardı ve sınıftaki herkesi çağırdı. Bir tek beni çağırmadı. Hiçbir arkadaşımda beni neden çağırmadığını sormadı. Beni hiç sevmiyorlar, nefret ediyorlar benden. Ben istenmeyen biriyim!

Anne: Görünüşe göre doğum günü partisine çağrılmadığın için çok üzgünsün ve yalnız hissediyorsun. Bu durum, arkadaşlarının seni sevmiyor gibi hissetmene neden olmuş. Belki de bu durumda kendini istenmeyen biri gibi hissetmiş olabilirsin. (Yansıtma)

Gökçen Güven Muayenehanesi 

Yazıyı Paylaşın:

Uzm. Dr. Gökçen Güven

Uzm. Dr. Gökçen Güven

Türkiye’de ilk ISST Onaylı Çocuk ve Ergen Şema Terapistlerinden biri olan Dr. Güven, alanında bir çok sertifikaya sahiptir.Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği, Türk Tabipler Birliği, EMDR Derneği ve International Society of Schema Therapy (ISST), Uluslararası Şema Terapi Derneği üyeliğine devam etmektedir.

cropped-GG.png

Kategoriler

cropped-GG.png

İlginizi Çekebilir

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir